Saydıralım

28 Eylül 2008 Pazar

Beyinde Bitiyor

Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken doktorunun ona depresyona girdiğini söylediğinden bahsetti. Bazı ilaçlar kullanması gerektiğini de.

Bir an düşündüm de, depresyonun bir kist veya bir diş çürüğü gibi olmadığına inanıyorum. Yani bu tip hastalıklar dış faktörler, mikrop ve bakteriler kaynaklı oluyorlar. Ama depresyon ise tamamen psikolojik bir olay ve insan bu duruma kendisini kapattığı sürece böyle bir hastalıkla uğraşmaz diye düşünüyorum.

Zaten kendi beynimi çözemedim ki bu insan beynini çözebileyim. İnsanları anlamaya çalışmak bazen çok kolay oluyor. Bazen de inanılmaz zor oluyor. Sanırım bu da beynini ona açıp kapatmanla alakalı.

-Bulmaca çözmeye, zeka oyunlarına bayılıyorum.

-Gündelik hayat teorilerim var. Uygulamaya çalışıyorum.

-Ev arkadaşım olan Alea, mutfağa giderken çay koyup salona geri dönme işlemini en kısa sürede nasıl yapacağını kafasında tasarladığını söyledi. Yani 'Önce şekeri mi alsam daha az zaman harcamış olurum, yoksa hepsini bir tepsiye koyup getirsem mi?' gibi düşünceler yüzünden obsesif bir adam olduğunu iddia etti. Ben içten içe bayıldım bu olaya. Aferin lan.

-Küçük akıl oyunlarım var. Mesela bir insanın elini gördüğümde ayaklarının nasıl olduğunu tahmin etmeye çalışıyorum. Şekil olarak birbirleriyle alakalı olduklarına inanıyorum.

Hiç yorum yok: