27 Mart 2009 Cuma
Bloga Bir Ara...
Hayatın iğrenç olduğunu düşünüyorum. Yazı falan yazasım da yok. Bir süre sonra görüşürüz. Emniyet kemeri takmayı hiçbir zaman ihmal etme... Kendine iyi bak...
17 Mart 2009 Salı
Bekle Beni...
Fahruş, annem, Cenap abi, babam, Adana'dakiler...
Tadına doyulmaz ev yemekleri, Künefe, fındık lahmacun, Atom, nokta, Aydınlar, Burty...
Gözde, bowling, Mersin sahili, Denize sıfır sabah kahvaltısı, Tömbeki-Mersin, Kokoş...
Mustafa Kemal Anadolu Lisesi sınırları içerisindeki adam gibi kalan birkaç hocam, lise tayfasıyla halısaha maçı, babamın amatör lig mücadelesi, pazar maçlarımız...
Bloga değil de, boğucu Ankara hayatına güzel bir ara veriyorum. Sonrasındaki sınavları ve güzel olma potansiyeli olan yeni hayatımı düşünmeyi bir kenara bırakarak...
14 Mart 2009 Cumartesi
Terk Etmek & Terk Edilmek
Ön not: Aşağıda sevişeceğim insanları listeleyip arasından seçim yapmanızı istemeyeceğim. Kırdığım fındıkları da anlatmayacağım.
---
Hani ilişkiler üzerine fazla yazmadığım, blog yollu göndermeler, ağlamalar, dalgalar, komediler yapmadığım bir gerçek. Ama dün geçen bir muhabbette ciddi anlamda kafama takılan bir durum var ve fikir sunsanız güzel olurdu benim için :)
Ortaokuldan beri arkadaşım olan Şeyma birkaç gündür Ankara'da ve 'Patates kızartıyorum.' deyince çıkıp geliverdi. Laf lafı açtı ve kaçınılmaz konu açıldı: İlişki...
Yaklaşık 10 aydır yalnız olduğumu, gayet memnun olduğumu, tek sıkımlık mermimin hedefin çok uzağına gittiğini falan bahsettim (tam şu an ilk cümleyi çürüttüm. sil kafandan). Çok kısa zaman içinde sevdiğim bir çift ayrıldı ve Şeyma da bu dertten mustarip. İki yıldan fazladır süren ilişkisini geçtiğimiz günlerde bitirdi.
Deniyor ki; çevrenizde ekol olmuş bir çiftseniz ayrıldığınızda ilişkiyi bitiren taraf daha çok sıkıntılı oluyor. Bu benim görüşüm. Ortada bir şeyler bitmiş, arkadaş olmaya çalışmanın nafile olduğu dönemler dahi atlatılmış ancak sürekli soruluyor 'Neden?' diye. Karşı tarafa sorulduğunda 'Bilmem o bitirdi hiçbişe yokken.' diyiverip kurtulabilir durumdan. Sense anlat olmayacak şeylerin ne olduğunu. Karşı şahsın şimdiki hayatından ve önceki hayatından örnekler vererek anlat. Bunu onca adama tekrarla falan. 'Farklıyız' desen kurtulamıyorsun, 'Sevgim bitmişti' diye atlasan ı-ıh. Mümkünsüz bir durum yani. Ortada aldatma olsa falan anca sıyırırsın.
Neyse, konuda bir mütabakata vardık derken bir başkası çıktı dedi ki, pek terk edildiği için günlerce ağlayanın, her şeyde terk edeni hatırlayanın 'Neden?' sorularıyla deşilen yarası ne oluyor?
Bu noktadan sonra sözü hakikaten okuyanlara bırakıyorum. Allahsızlar zaten msnden yorumluyorlar artık beni, ama olsun :)
---
Hani ilişkiler üzerine fazla yazmadığım, blog yollu göndermeler, ağlamalar, dalgalar, komediler yapmadığım bir gerçek. Ama dün geçen bir muhabbette ciddi anlamda kafama takılan bir durum var ve fikir sunsanız güzel olurdu benim için :)
Ortaokuldan beri arkadaşım olan Şeyma birkaç gündür Ankara'da ve 'Patates kızartıyorum.' deyince çıkıp geliverdi. Laf lafı açtı ve kaçınılmaz konu açıldı: İlişki...
Yaklaşık 10 aydır yalnız olduğumu, gayet memnun olduğumu, tek sıkımlık mermimin hedefin çok uzağına gittiğini falan bahsettim (tam şu an ilk cümleyi çürüttüm. sil kafandan). Çok kısa zaman içinde sevdiğim bir çift ayrıldı ve Şeyma da bu dertten mustarip. İki yıldan fazladır süren ilişkisini geçtiğimiz günlerde bitirdi.
Deniyor ki; çevrenizde ekol olmuş bir çiftseniz ayrıldığınızda ilişkiyi bitiren taraf daha çok sıkıntılı oluyor. Bu benim görüşüm. Ortada bir şeyler bitmiş, arkadaş olmaya çalışmanın nafile olduğu dönemler dahi atlatılmış ancak sürekli soruluyor 'Neden?' diye. Karşı tarafa sorulduğunda 'Bilmem o bitirdi hiçbişe yokken.' diyiverip kurtulabilir durumdan. Sense anlat olmayacak şeylerin ne olduğunu. Karşı şahsın şimdiki hayatından ve önceki hayatından örnekler vererek anlat. Bunu onca adama tekrarla falan. 'Farklıyız' desen kurtulamıyorsun, 'Sevgim bitmişti' diye atlasan ı-ıh. Mümkünsüz bir durum yani. Ortada aldatma olsa falan anca sıyırırsın.
Neyse, konuda bir mütabakata vardık derken bir başkası çıktı dedi ki, pek terk edildiği için günlerce ağlayanın, her şeyde terk edeni hatırlayanın 'Neden?' sorularıyla deşilen yarası ne oluyor?
Bu noktadan sonra sözü hakikaten okuyanlara bırakıyorum. Allahsızlar zaten msnden yorumluyorlar artık beni, ama olsun :)
8 Mart 2009 Pazar
Dünün Anlam ve Önemi
7 Mart 2009 Cumartesi
Özel Gün
Bugün özel, bense aktivitesiz ve kayıtsızım. Bıkkınlık mı? Belki. Fırtına öncesi sessizlik mi? Olabilir...
1 Mart 2009 Pazar
Faili Mechul Kıyak
Tanımadığın insanlara küçük mutluluklar vermek için ve onları da böyle bir şey yapmaya yöneltmek için mükemmel bir fikir bu faili mechul kıyak. Aklına gelebilecek herhangi bir iyiliği toplu kullanılan alanlarda yaptıktan sonra bu kartı bırakıyorsun. İyiliği yaptığın kişi de devam ederse ne ala! Bu müthiş fikrin yaratıcısının bizzat yazdığı yazıya yönleniniz, yapabileceğiniz iyilikler hakkında bilgi alınız...
http://www.fikiratolyesi.com/2009/02/27/faili-mechul-kiyak/
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)