Saydıralım

2 Nisan 2010 Cuma

Kafadan Geçenler Nadir Uğrar Oldu




Diyaloglarım esnasında anında ağzımdan çıkan, Kurtuluş Parkı'nın yanından usulca okula doğru ıslık çalarak ilerlerken, daha önceden düşünüp anlamlandırmaya geciktirdiğim şeyler oluyor. Fırsatını bulduk, hemen maddeleyelim öyleyse.

-Bugün okula giderken sağa baktım, sola baktım, çok katlı otoparka baktım, Sıhhiye Pazarı'na baktım... Tanrı, dedim, hiçbir şeyi kusursuz yaratmamış. Her şeyde parmak izini bırakmış.

-Bir video izlettiler bugün bana. Videoyu beğendim ve ağzımdan çıkan övgü şu oldu: 'Ahım şahım'. Daha önce bir şeyi överken onu böyle öven oldu mu hiç aranızda? Ben ilk defa yapıyordum bunu, ve çok da şaşırdım. 'Ahım şahım' artık bir şeyin abartıldığı gibi olmadığını anlatmak için, yani olumsuz fikir belirtmek için kullanılmasın. Ben kullanmayı düşünmüyorum en azından.

-MSN'in en sevdiğim özelliği açık ara çizim yapabilme özelliği. Bir çizbakalım.com müdavimi olarak da böyle diyorum, muhabbet sıkıştığında iki üç garip şey çizerek kendimi eğlendirebildiğim için de diyorum.

-Bu çizimlerden yaparken Pac-man'i çizesim geldi pazartesi günü. Çizmişken aklıma niyeyse üç hilal şeklinde üç Pac-man yapmak geldi. Derme çatma da olsa yaptım, karşıdaki insan da çok sevdi. Paint'te biraz uğraşıp resim olarak bilgisayarımdaki özel bölüme attım. Baktıkça mutlu olduğum resimlerin arasına koydum.

-Bir maddede anlatacağım şeyi üçe bölmek de ilk kez başıma gelen bir olay. Bu Pac-man'in üç hilal ile bağdaştırılması fikrini ilk düşünen ben olamam herhalde diye merak ettim. Google olumsuz cevabı yapıştırdı, elbette ki düşünen olmuş. Böyle bir şey olduğu zaman hayattan soğuyorum!

-Derme çatma... Çok hoşuma giden bir ikileme. Bir yaratıdaki özensizliği, yetersizliği, ama emeği gösteren bir ikileme. Samimi bir şey gibi. Ama mesela edebiyatın güzel özelliklerinden faydalanaraktan biz bu ikilemeyi şu şekil kullanırsak, bambaşka anlamlara gelebiliyor. Düşündürmesi bile tatlı ya: 'Derme Çatma Fikirler'


-Kurban'ın albümünü edinmesem şaşardın di mi? Şaşma, edindim. Mükemmel şarkıları geçtim, üst düzey sözler var. Deniz Yılmaz insanını deli gibi kıskanıyorum. Bugün bir abimle yaptığım muhabbette düşüncelerime tercüman oldu adam: 'Ne çok parası olanı, ne çok güzel sevgilisi olanı, ne tam istediği hayatı yaşayanı kıskanırım. En çok kıskandığım adam iyi yazı yazan adamdır.'

-Aklımda da aynı şarkı dönüp duruyor Sahip albümündeki:

Bu ateş sönmez, belli,
Tepedeki güneş yakıyorken.
Uzaktan bir ses diyor ki:
Sakın gülme ben ağlıyorken...

Hiç yorum yok: